
7. Baskı
Çiçi Han…
Baş eğmedi. Hiç bir güç onu özgürlüğünden vazgeçiremedi.
Çin’e bağlanmayı reddetti. Kandaşı Hohanyeh Han ise Çin’e bağlanmayı onursuzluk saymamıştı. Çiçi Han ona karşı çıktı, savaştı.
Sonrasında…
Atası Mete Han’ın izinde çizmeye çalıştı yazgısını. Onun düşlerine tutundu.
Önce günbatısına yönelecek, orada ordu toplayıp güçlenecek ve geri dönüp kutlu başkent Ötüken Yış’ı geri alacaktı.
Günbatısını yeni bir ülkü olarak sundu budununa.
Acuna bakışı ve göç yönünü değiştirdi.
Yerleşip tutunmak, kök salmak ve bir daha yerinden kopmamak adına bir büyük kale yaptırdı kendisine.
Büyük düşleri için bir büyük adım daha atmıştı ancak…
Çin, Çiçi Han’dan çok korkmuştu.
Çin en gündoğusundaydı. Çiçi ise günbatısında kurmuştu devletini, ama büyüyordu. Çin bütün günbatısının Çiçi Han’ın eline geçmesinden çekindi. Çiçi Han güçlenirse gündoğusuna döner ve Hunlar için yeni bir Mete Han dönemi başlatabilirdi.
Destanları Hunlar yazardı.
Çin bu destanlardan korkardı.
Düş gücü yüksek Hun budunu besleyen damardı destanlar.
Bir destanla başlamıştı her şey!
Bir koca budun varoluş nedenini bir destana bağlamıştı.
Çiçi Han yeni destan oldu yeni düşleri ile.
Budunu bu destana tutundu.
Bugün bu toprakları yurt tutuyor isek ve özgür isek!
Baş eğmeyen Çiçi Han’ın destanı yazıldığı içindir.